|
DÜŞÜNCELER
Mİ DUYGULAR MI? Düşünce,bir uyarıcının yaptıkları veya bizzat uyarıcı hakkında beyinde oluşturulan,birbiri ile çelişkili ya da birbirini tamamlayan bir zincir gibidir. Demek ki,düşünceler beyinde bazı şeylerle ilişkili biçimde oluşuyor.Peki ya duygular? Dış ortamdaki somut ya da soyut olaylara karşı insanın bazen kendisini rahatlatmak için,bazen ise elinde olmadan iç güdüsel olarak kendiliğinden oluşur. Demek oluyor ki duygular kesinlikle mukemmel bir robot olan metabolizmayı yönetemezler. Çünkü her olaydan etkilenen bir mekanizma insanı hiçbir yere vardıramaz.Duygularla yola devam edilmeye kalkışılsa her olay karşısında bir cıkmaza düşülürdü.Ya da ınsanlar olaylar karşısında direk olarak ya kahrolur yadda cok sewinirdi. Düşünceler vasıtasıyla olaylar hakkında bir değerlendirme yapılır ve olay karşısındaki tepkiyi ve olaydan sonra nasıl hareket edileceğini ayarlayan bir sistem geliştirilir. Işte bu sawunma mekanizmasıdır. insanın olaylar karşısındaki üzüntü,sevinç,vs.. tepkilerini dengeler.Ve onu yönlendirir. Psikoloji okuyanlar hatırlayacaklardır ki,sawunma mekanizması sadece sawunma özellikli değildir. Zaten söyle bir düşünülürse düşüncelerin gıyabında duygu,yerini anlamsızlığa bırakır. DUYGU HERSEYDİR,ANCAK DÜŞÜNMEDEN HAREKETLENMEYİN!!!!!
|
Eski Bir
Tapınak Yazıtı Bu aşağıdaki yazı hakikaten etkileyici ve hayatınızı yönlendirebilecek kural niteliğinde cümleler içermektedir.Dikkatlice ve anlayarak okumanızı öneririm. GÜRÜLTÜ-PATIRTININ ORTASINDA SÜKUNETLE DOLAŞ; SESSİZLIĞIN İÇİNDE HUZUR BULDUĞUNU UNUTMA. BASKA TÜRLÜ DAVRANMAK AÇIKÇA GEREKMEDİKÇE HERKESLE DOST OLMAYA CALIS. SANA BIR KÖTÜLÜK YAPILDIĞINDA VEREBİLECEĞİN EN İYİ KARŞILIK UNUTMAK OLSUN. BAGISLA VE UNUT. AMA KİMSEYE TESLİM OLMA. İÇTEN OL; TELAŞSIZ KISA VE AÇIK SEÇİK KONUŞ. BAŞKALARINA DA KULAK VER. APTAL VE CAHİL OLDUKLARI ZAMAN BİLE DİNLE ONLARI. ÇÜNKÜ DÜNYADA HERKESİN BİR ÖYKÜSÜ VARDIR. YALNIZ PLANLARININ DEĞİL, BAŞARILARININ DA TADINI ÇIKARMAYA ÇALIS. İŞİNLE -NE KADAR KÜÇÜK OLURSA OLSUN- İLGİLEN. HAYATTAKİ DAYANAĞIN ODUR. SEVECEĞİN BİR İŞ SEÇERSEN YAŞAMINDA BİR AN BİLE ÇALIŞMIS VE YORULMUŞ OLMAZSIN. İŞİNİ ÖYLE SEVECEKSİN Kİ, BAŞARILARIN BEDENİNİ VE YÜREĞİNİ GÜÇLENDİRİRKEN VERDİKLERİNLE DE YEPYENİ HAYATLAR BAŞLATMIŞ OLACAKSIN. OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN. SEVMEDİĞİN ZAMAN SEVER GİBİ YAPMA. ÇEVRENE ÖNERILERDE BULUN AMA HÜKMETME. İNSANLARI YARGILARSAN ONLARI SEVMEYE ZAMANIN KALMAZ. VE UNUTMA Kİ, İNSANLIĞIN YÜZYILLARDIR ÖGRENDİKLERİ, SONSUZ UZUNLUKTA BİR KUMSALDAKI TEK BİR KUM TANECİĞİNDEN DAHA FAZLA DEĞİLDİR. AŞKA BURUN KIVIRMA SAKIN; ONU KÜÇÜMSERSEN, SEN DE BESİNSİZ KALIR, KÜÇÜLÜRSÜN. O YOĞUN SEVGİ ÇÖL ORTASINDAKİ YEMYEŞİL BIR BAHÇE GİBİDİR. O BAHÇEYE LAYIK BIR BAHÇIVAN OLMAK İÇİN HER BİTKİNİN SÜREKLİ BAKIMA İHTİYACI OLDUĞUNU UNUTMA. KAYBETMEYİ AHLAKSIZ BİR KAZANCA TERCİH ET. İLKİNİN ACISI BİR AN, ÖTEKİNİN VİCDAN AZABI BİR ÖMÜR BOYU SÜRER. BAZI İDEALLER O KADAR DEĞERLİDİR Kİ, O YOLDA MAĞLUP OLMAN BİLE ZAFER SAYILIR. BU DÜNYADA BIRAKACAĞIN EN BÜYÜK MİRAS ONUR VE DÜRÜSTLÜKTÜR. YILLARIN RÜZGAR GİBİ GEÇMESİNE ÖFKELENME; GENÇLİĞE YAKIŞAN TUTKULARI GÜLÜMSEYEREK TESLİM ET GEÇMİŞE. YAPAMAYACAKLARININ YAPABİLECEKLERİNİ ENGELLEMESINE İZİN VERME. RÜZGARIN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİREMEDİĞİN ZAMAN, YELKENLERİNİ RÜZGARA GÖRE AYARLA; İNSANLARA GÖRE DEĞİL. ÇÜNKÜ DÜNYA ALEM İÇİN ÖNEMLİ OLAN KARSILAŞTIĞIN FIRTINALAR DEĞIL, GEMİYİ LİMANA GETİRİP GETİREMEDİĞİNDİR. ARASIRA İSYANA YÖNELECEK GİBİ OLSAN DA HATIRLA Kİ, KAİNATI YARGILAMAK İMKANSIZDIR. ONUN İÇİN, KAVGALARINI SÜRDÜRÜRKEN BİLE KENDİ KENDİNLE BARIŞ İÇİNDE OL. HATIRLAR MISIN DOGDUGUN ZAMANLARI? SEN AĞLARKEN HERKES SEVİNÇLE GÜLÜŞÜYORDU. ÖYLE BİR ÖMÜR YAŞA Kİ, ÖLDÜĞÜN ZAMAN HERKES AĞLASIN, SEN MUTLULUKLA GÜLÜMSE. SABIRLI OL, SEVECEN OL, ERDEMLİ OL. ÖNÜNDE SONUNDA BÜTÜN SERVETİN KENDİNSİN, SENSİN. KENDİLİĞİNDEN VE ÖZ BENLİĞİNLE GÖRMEYE ÇALIŞ Kİ, BÜTÜN PİSLİĞİNE VE KALLEŞLİĞİNE RAĞMEN DÜNYA YİNE DE İNSANOĞLUNUN BİRİCİK GÜZEL MEKANIDIR. XENTIUS, MÖ IX YY |
BİR HİKAYE....
Aşk Bir zamanlar, butun duygularin uzerinde yasadigi bir ada varmis: Mutluluk, Uzuntu, Bilgi ve tum digerleri, Ask dahil. Bir gun, adanin batmakta oldugu, duygulara haber verilmis. Bunun uzerine hepsi, adayi terketmek icin sandallarini hazirlamislar. Ask, adada en sona kalan duygu olmus, cunku mumkun olan en son ana kadar beklemek istemis. Ada neredeyse battigi zaman, Ask yardim istemeye karar vermis. Zenginlik, cok buyuk bir teknenin icinde, gecmekteymis. Ask, "Zenginlik, beni de yanina alir misin?" diye sormus. Zenginlik, "Hayir, alamam. Teknemde cok fazla altin ve gumus var, senin icin yer yok." demis. Ask, cok guzel bir yelkenlinin icindeki Kibir'den yardim istemis. "Kibir, lutfen bana yardim et!" "Sana yardim edemem, Ask. Sirilsiklamsin ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermis Kibir. Uzuntu yakinlardaymis ve Ask yardim istemis: "Uzuntu, seninle geleyim." "Of, Ask, o kadar uzgunum ki, yalniz kalmaya ihtiyacimvar." Mutluluk da Ask'in yanindan gecmis; ama o kadar mutluymus ki Ask'in cagrisini duymamis. Ask, birden bir ses duymus. "Gel Ask! Seni yanima alacagim..." Bu Ask'tan daha yaslica birisiymis. Ask o kadar sansli ve mutlu hissetmis ki, onu yanina alanin kim oldugunu ogrenmeyi akil edememis. Yeni bir kara parcasina vardiklarinda,Ask'a yardim eden yoluna devam etmis. Ona ne kadar borclu oldugunu farkeden Ask, Bilgi'ye sormus: "Bana yardim eden kimdi?" "O, Zaman'di" diye cevap vermis Bilgi. "Zaman mi? Neden bana yardim etti ki?" diye sormus Ask. Bilgi gulumsemis: "Cunku sadece Zaman Ask'in ne kadar buyuk oldugunu anlayabilir..." |